Sağlıklı Sınırlarla Ebeveynlik

Sağlıklı Sınırlarla Ebeveynlik

Günlük hayatta çok kullandığımız kelimelerden biridir “sınır”. Söylemesi oldukça basit ama anlam olarak kafamızda büyüyenlerden. Hatta ciddi bir kelime bile sayılabilir birçok ebeveyn için. Çoğu ebeveyne göre sınır çocuğun üzerinde otorite kurma, çocuğa dediğini yaptırma, kısıtlama, tehdit etme, ceza verme gibi algılanabiliyor. Ebeveynlerin sınır koymayla ilgili algıları bu kadar korkutucuyken hata yapma olasılıkları da haliyle artıyor. Bu yüzden ebeveynler için sınır koymanın aslında ne olduğu ve neden bu kadar önemli olduğunu anlamaları çocuğun gelişimi için oldukça kritiktir.

Peki nedir sınır koymak ve neden bir çocuk için bu denli önemlidir? Sınır koyma; çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayarak hareket edebileceği alanları çizmek ve çocuğun kendisinin diğerlerinden ayırıp sahip olduğu alanlarda haklarının nerede başlayıp bittiğini bilerek hareket etmesidir. Bir nevi ebeveynlerin çocukları için sağlıklı bir şekilde zaman zaman yönlendirici zaman zaman yol gösterici bir yol haritası çizmeleridir.

Çocuğun sağlıklı sınırlara sahip olması çocuğun hem fizyolojik hem de psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması anlamına gelmektedir. Çünkü sağlıklı sınırları olan çocuğun yapabilecekleri ve yapamayacakları net bir şekilde çizilmiştir. Ona sağlanan alanda yani sınırlar içinde çocuk kendini güvende hisseder ve dış dünyayı bir tehdit gibi algılamaz. Kendini güvende hisseden çocuk etrafını daha çok inceler, keşfeder. Eğer çocuk kaçta yemek yiyeceğini, kaçta uyuyacağını, ne zaman oyun oynayacağını bilirse bu çocuğun hayatına bir denge getirir. Bu da çocuğun öğrenme sürecine oldukça katkıda bulunur. Çünkü aslında ebeveynler evde çocuklarını gerçek dünyaya hazırlar. Tabi ki her çocuk biriciktir, tıpkı sahip olduğumuz eşsiz DNA’alarımız gibi. Bazı çocuklar koyulan sınırlara ve kurallara çabuk bir şekilde uyum sağlarken bazı çocuklar kendilerini daha özgür hissedecekleri bir ortam arzulayıp koyulan sınırları daha zor kabul edebilirler. Ancak bu farklılar onların sınırlara ihtiyaç duymadıkları anlamına gelmez. Peki nasıl sağlıklı sınırlar koyarız?

Öncelikle çocuklar ihtiyaçlarını, arzularını dillendirdikleri zaman çocuğumuzun duygusunu ve isteğini yansıtmak gerekir çünkü her çocuk duygularının duyulmasını, fark edilmesini ister. Ancak uygulanan sınırlar konusunda anne ve baba olarak net ve tutarlı olmaya çalışmak gerekir. Çünkü çocuklar daima otorite boşluğu ararlar ve eğer bulurlarsa kendi çıkarları için kullanırlar. Net ve tutarlı olmayan sınırlar; bütün sınırların, kuralların bir şekilde çiğneneceği gibi yanlış bir öğrenemeye neden olabilir. Buna ek olarak, sınır koyarken ebeveynlerin çocukların yaşlarına uygun sınırlar koyması da oldukça önemlidir. Katı sınırlar da sınırları olmaması kadar zararlı olabilir. Katı sınırları olan çocukların öğrenme ve keşfetme süreçleri sekteye uğrar. Zaman içerisinde çocuk anne ve babaya bağımlı hale gelebilir. Ya da katı sınırlarla içerisinde çocuğa fazla sorumluluk yüklenebilir. Zaman içerisinde de çocuk sorumlulukları altında ezilir. Tam tersi, çocuk sınırlara uymak konusunda zorlanıyorsa çocuğa ceza vermek yaşanan sorunu pekiştirmekten öteye gitmez. Bu noktada, ebeveynlerin çocuklara sınır veya kural koyarken modelleme yoluyla göstermesi oldukça faydalı olacaktır.

Misal, koyulan sınırlara önce ebeveynler uyarak çocuğun bunu öğrenmesini ve taklit etmesini sağlayabilirler. Aynı şekilde, sınırlar konusunda zorlanan çocuklara alternatif seçimler sunmak bu noktada oldukça faydalı olacaktır. Tabi ki koyduğumuz alternatiflerin de sınırları olmalıdır. Seçeneklerle sınır koyduğumuzda ise gelecekte daha özgüvenli, sorumluluk sahibi ve inisiyatif alan bireyler olacaklardır. Çünkü çocuk her zaman seçim şansı olduğunu görecek ve seçimlerinin sorumluluğunu alacaktır. Son olarak, sağlıklı sınırlarla büyüyen çocukların özdenetim becerileri gelişir, yani çocuk bir şeye ulaşmak için çabalarken kendi isteklerini erteler ve kendini kontrol etmeyi öğrenir. İstediği her şeye hemen ulaşmanın mümkün olmadığını anlar.

Peki sınırları olmayan çocuklar ileride nelerle karşılaşır? Evde kuralları ve sınırları olmayan çocuklar daha sonra okul sürecine girdikleri zaman büyük olasılıkla oryantasyon problemi yaşar. Çünkü okulda çok fazla kural ve sınır vardır. Çocuğun okula geleceği, teneffüse çıkacağı, yemek yiyeceği, ders dinleyeceği zamanlar net bir şekilde çizilmiştir. Daha ilerisini düşünürsek çocuğun yetişkinlik dönemlerinde sosyal ilişkileri sekteye uğrayabilir. Hatta sınırları olmadan büyüyen çocuklar yetişkinlik dönemlerinde narsistik kişilik örüntüsüne bile sahip olabilir. Çünkü sınırsız ortamda büyüyen çocuk çevresindeki herkesin onun ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği gibi yanlış bir algıyla büyür. Haliyle bu durum onların hayatlarını çok daha zor hale getir. Sonuç olarak, çocuklara sınır koymak oldukça zor olsa bile onların anlayacağı şekilde sağlıklı sınırlar çizildiği zaman bu hem çocuğun hem ebeveynin hem de çocuk ve ebeveyn arasındaki ilişkiyi daha sağlıklı ve yönetebilir hale getirir. Çocuklara sınır koyarken, sağlıklı sınırların bir çocuğun gelişimi ve yetişkinlik hayatı için oldukça önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

ACT Psikoloji
Büşra Karabak Kars / Eşref Can Atıcı

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Eşref Can Atıcı - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Haber Keşfet Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Keşfet hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Keşfet editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Keşfet değil haberi geçen ajanstır.